» Kies uw taal
Anayasa Komisyonu ve Referandum

Anayasa Komisyonu ve Referandum

 

Orhan Selim Bayraktar

 

Anayasa komisyonu, referendumda yurtdışında yaşayan Türklerin 20 gün öncesinden olmak üzere oy kullanmalarını kabul etti. Bu anlamda biz, yurtdışında yaşayan Türkler yine 'insan yerine konduk'. Referandumun nasıl olması, niçin kullanılıyor olması, oylamaya konulan ifadenin tutarlılığı, geçerliliği, demokratikliği -Saddam ve Kenan Evren referandumlarını hatırlayınız- kabulu ve yargıya açık oluşu, İsviçre referandumunun da ışığında ayrı yazıların konusu.

 

Bu haber aslında benim gibi yazan çizen yurtdışında aktif politika deneyimi olan birinde bir düş kırıklığı yaratmaktan öteye geçemedi. Demokrasi de balık gibi baştan kokuyor. Türkiye de sandıklar hazırlanırken,  Türk Vatandaşı masrafsız vatandaşlık hakkını kullanırken biz yine uçaklara dolacağız, paralarımızla, yine havayolu şirketlerini zengin edeceğiz ve vatandaşlık haklarımızı kullanacağız. Bu haliyle teklif, fare doğurmak üzere hamile kalmış bir dağı andırıyor. Yani biz, en doğal vatandaşlık hak ve görevimizi kullanmak için, cüzdanlarımızın gücüne başvuracağız.

 

Oysa değişen dünyaya uyum sağlamak isteyen bir TBMM, yeni teknolojik gelişmelerin aydınlığında yurtdışında yaşayan Türk Yurttaşların, masrafsız, etkin, modern toplumlara uygun bir oy kullanma olanağını sunamaz mı?


Sözgelimi, dijital kimliğin oluştuğu bir ortamda, bilişim yoluyla, ya da mektupla ya da başka biçimlerde oy kullanma yöntemini seçemez mi? Seçer.


Seçebilmelidir de...  Demokrasileri oturmuş, Avrupa Ülkelerinde yurtdışında yaşayan yurttaşların seçme ve *seçilme hakkı,  *devletin güvencesi altına alınmıştır. İtalya, Hollanda gibi örneklerine bakılırsa, bu o kadar pahalı bir yöntem de değildir.

 

Kaldı ki, Yurtdışının Türkleri 2,5 milyon oy kapasiteleriyle katılamadıkları bir referendumu ve seçimleri doğrudan etkileyeceklerdir. 30 milyon seçmen için seçime katılamayan 2,5 milyon seçmen gerçek bir demokraside küçümsenemeyecek bir rakamdır. Sonra Yurtdışı Türklerinin katılımı günümüze kadar olanın tersine küçümsenemeyecek bir etmendir. Bu etmen sosyal, psikolojik, ekonomik, kültürel biçimlerde olabilir. Yurtdışında gelişen yeni kuşakların kendilerini Türk olarak duyumsamaları, Anayurdun ve Devletin kendilerine göstereceği ilgi ve özenin karakterine bağlı olacaktır. *Bizim torunlarımızın bu gidişle kendilerini Türk olarak görmeyecekleri, Türkiye yi, bir zamanlar atalarının kökenini oluşturan bir turistik bir ülke, atalarının mezarlarını ziyaret etmek zorunda oldukları bir toprak parçası olarak görmekten ileri gitmeyeceği olgusu*   sağduyu sahibi akılların vargı olarak oluşturabilecekleri bir sonuçtur.

 

Ülkelerde sözümona referandumlar yapılabilmektedir. Referandumun bağlayıcılığı ancak katılımın büyüklüğü, tercihin kabul edilişinin büyüklüğü, oylamaya konulan formulasyon, yasal itiraz hakkının var olması gibi olgulara bağlı olacaktır. Siirt te bir köy oy kullanmadığı için seçimi iptal eden system, yurtdışında oy kullanamayan büyük çoğunluk için de, gerekirse referendumu iptal etmeyi becerebilmelidir.

 

Biz yine de bireysel başvuru hakkına sığınarak, itiraz dilekçelerimizi şimdiden hazırlayalım. Bakalım Türkiye`nin demokrasisi nelere kadirdir?

Başbakanının muhalefetini '*hiç demokraside yaşadın mı*?' Diye suçladığı Türkiye`de ne kadar demokrasi vardır?

__________________________________

Anayurt gazetesinde yayınlanmiştır.


Yorumlar

Henüz yorum eklenmedi.

Yorum ekle



Alttaki harf ve rakamları giriniz.




IP adresiniz güvenlik açısından kayıt ediliyor. (35.170.81.33)


Arama

Yazar

Akıllı Tasarım - Evrimsel Tasarım

Akıllı Tasarım - Evrimsel Tasarım

“ En büyük tehlike akılsızlığı, akıllılık olarak…

Yazının devamını okuyun »»

Quisling (Kisling) Hükümeti

Quisling (Kisling) Hükümeti

Yılmaz Çalışkan HADD Genel Başkanı  Bay (Vidkun) Quisling Norveçli…

Yazının devamını okuyun »»

SİZİN İçİN SEçTİğİMİZ